Bir şehirde gördüğümüz ve kullandığımız şeylerin nereden geldiğini merak ettiniz mi? Bu tüm şeylerin büyük kamyonlar tarafından teslim edildiği düşünülürse çok ilginçtir. Bu süreç öncesinde, bunlara şehir lojistiği diyoruz. Şehir lojistiği, malların ve ürünlerin bir şehre taşınması ve ardından mağazalar, evler veya ofisler gibi diğer konumlara aktarılmasıdır ki orada bu ürünleri kullanabiliriz.
Şehir lojistiği, bir şehrin sorunsuz ve verimli çalışması için hayati öneme sahiptir. Bunu bir bulmacaya benzetebilirsiniz. Bulmacanızdaki parçaların resmi doğru şekilde görmek için birbirine uyumlu olması gerekir. Benzer şekilde, şehir lojistiğinin tüm hareket eden parçaları doğru şekilde bir araya gelmezse, bu potansiyel olarak problem yaratabilir. Bu problemler, trafik, hava kirliliği, ya da konut bölgelerimizdeki gürültü olabilir.
Şehir Lojistiğinin Çevre Üzerindeki Etkisi
Şehir lojistiği, çevreye daha dost canlısı şehirler yaratmak için anahtar unsurdur. Sürdürülebilirlikten bahsederken, gelecek nesillerin iyi yaşaması için 필요한 kaynakların korunmasını sağlayacak kapsamlı bir yaklaşım sergilediğimiz anlamına gelir. Eğer biz eBOLD şehir lojistiğini etkili bir şekilde kullanırsak, yollar üzerindeki binlerce kamyonu ortadan kaldırabiliriz. Düzeydeki hava kirliliği ve trafik önemli ölçüde azaltılacaktır ki, bu soluk hava temizliğini korumamız açısından çok önemli bir faktördür. Temiz bir şehir, bize daha iyi bir yaşam ortamı sunar.
Havanın temizlenmesine ek olarak, şehir lojistiği aynı zamanda yakıt ve enerji gibi doğal kaynakların tasarrufuna da katkı sağlayabilir. Yakıt ve enerji tüketimini azaltarak gezegenimizi koruma konusunda rol oynuyoruz. Bununla ilgili bilgiye sahip olmamız gerekir: Gelecek nesiller için bu kaynakların korunmasını nasıl sağlayacağız?
Şehir Lojistiğinin Zorlukları
Şehir lojistiğinin önemli olması rağmen, bunu uygulamak oldukça karmaşık olabilir. İlk sorun, şehir genelinde teslim edilmesi gereken tüm ürünlerin depolanması için çok sınırlı alan bulunmasıdır. Binaların sayısı ve mevcut alan eksikliğiyle bu kolay değil. Ayrıca, şehir trafiğinin yoğun olduğu yerlerde şoför bulmak da zor olabilir. Şehirde sürmek bazı şoförler için keyifli değildir, çünkü stres verici, karmaşık ve deneyim gerektirebilir.
Diğer sorun ise, işlerini yapma biçimlerini değiştirmek istemeyen işletmeler ve emlak sahiplerinin var olmasıdır. Bu mesajı, şeylerini belirli bir süre veya şekilde almakla habitué olan birçok kullanıcının anlayışına ulaşmak hâlâ bir zorluk olarak kalıyor. Yeni şeyler denemek için bazı motivasyona ihtiyaçları var. Bu, insanların genellikle düzenli rutinlerini sürdürme konfortunu sevdikleri için kolay olmayabilir.
Son olarak, maliyetlerin de eBOLD-Donduruculu şehir lojistiği elden çıkmasın diye dikkat etmemiz gerekiyor. Eğer kargo fiyatları çok yükselecekse, şirketler iflas edecektir. Ama bu daha az iş ve ekonomide daha az büyüme anlamına geliyor — ve bu herkesi etkiliyor.
Şehir Lojistiğinde Yeni Fikirler
Ancak, bu alanda geliştirilmekte olan bazı yeni ve heyecan verici kavramlar bulunmaktadır. eBEAR şehir lojistiği. Bazı şehirler, örneğin drones ve robotlar gibi alternatif teslimat kanallarını deniyor. Bu yeni teknolojileri kullanarak trafik ve kirlilik azaltılabilir— bu yöntemler aynı zamanda geleneksel teslimat yöntemlerine göre daha verimli olabilir. Ürünler drone veya robotlar tarafından daha hızlı taşınırsa, teslimatlar daha hızlı ve çevreye daha dostça olacaktır.
Diğer fikir ortaya çıktı: son mil teslimatı. Son mil teslimatı, bir ürünün kökeninden müşteri kapısına kadar olan süreçte müşteriye teslim edilmesi sırasındaki son temas noktalarıdır. Bu sorunu teslimat sürecine sarmaladığımızda, park yerleri kolay bulunmayan veya binalarda teslimatlara ilişkin sıkı düzenlemelere sahip olan şehirlerde daha da problemli hale gelebilir. Bu sorun için çözüm olarak birçok şirket, drone'lar, bisikletli kuryeler ve yürüyen robotlar gibi şeyler test ediyor. Bu yenilikçi çözümler, tüm ilgili taraflar için son mil teslimatını hızlandırabilir ve kolaylaştırabilir.
İşbirliği aracılığıyla geliştirilen şehir lojistiği
Şehir lojistiğinin etkili olması için farklı aktörler arasında işbirliği gereklidir. Yani, işletmeler, sakinler ve şehir birbirleriyle koordine olmalı ve konuşmalıdır. Takım çalışması anahtar.
Yerel yetkililer, etkili şehir lojistiği teşvik eden düzenlemeler ve rehberlikler getirerek bu konuda büyük bir fark yarattı. İşletmelerle ve ev sahipleriyle ortaklık kurarak her iki taraf için de kazançlı sonuçlar elde edebilirler. Örneğin, bir şehir, kamyonların yalnızca belirli saatlerde teslimat yapabileceği bir "teslimat bölgesi" oluşturabilir. Bu, trafik ve gürültü tıkanıklığını hafifletebilir ve daha yaşayışlı bir metropol sağlayabilir.
Ayrıca, işletmeler ve sakinler sadece deneme yanılma istekleri ile katkıda bulunabilirler. Örneğin, bir perakende mağazası, trafik akışını azaltmak ve kirliliği düşürmek amacıyla bağışların yapılacağı günün saatlerini değiştirmeye razı olabilir (Higgins, 2014). Bir şehir lojistiği sistemi, herkesin yeterince esnek ve işbirlikçi olması durumunda uygulanır.